Kağıt ve basım sektöründen yerli üretim için destek talebi

10 Ekim 2018

Kağıt ve basım sektöründen

yerli üretim için destek talebi

 

 

İzmir’de kağıt, etiket, ambalaj ve matbaacılık alanında faaliyet gösteren sanayiciler; döviz kurları ile başta kağıt fiyatları olmak üzere yükselen maliyetler, sektörün nitelikli eleman ihtiyacı, işletmelerin aynı bölgede faaliyet göstermesine yönelik çalışmaları bütün yönleriyle tartıştı. Sektör temsilcileri, yerli üretimin artması için teşviklerin çoğaltılması gerektiğini söyledi.

Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) İzmir Ticaret Odası (İZTO), İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (İESOB) işbirliği ile kağıt, etiket, ambalaj ve matbaacılık sektör temsilcileri 'Son Ekonomik Gelişmeler Işığında Kağıt, Etiket, Ambalaj ve Matbaacılık Sektörünün Geleceği Paneli'nde bir araya geldi. İZTO ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıya EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, İESOB Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Mutlu’nun yanı sıra odaların ilgili meslek komiteleri ve meclis üyeleri katıldı.

 

Yorgancılar: Birlikte, ortak akılla hareket

EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, daha önce kağıt ve basım sektörüyle ilgili çok sayıda toplantı yaptıklarını ve ortak sorunların yasa değişiklikleri yapılarak çözülmesini sağladıklarını anlattı. Türkiye’nin kağıtta ithalata bağımlı olduğuna işaret eden Yorgancılar, “Yerli ve milli olmanın, üretim ekonomisini sağlıklı sürdürmenin önemini anladığımız zor günlerdeyiz. Kağıt tüketiminde ön sıralarda olan ülkemiz için çözümlerin aranması, aktif politikaların üretilmesi büyük önem taşıyor. Sanayicilerin ihtiyaç duydukları girdileri daha düşük maliyetli temin etmelerini ve ithal girdi bağımlılığının azaltılmasını amaçlayan Girdi Tedarik Stratejisi kapsamında en çok ithal ettiğimiz ürünlerden kağıdın da Türkiye’de üretilmesi son derece önemli. İleride kağıt bulamaz hale gelmemek için devletin yatırım teşvik kararı alması gerekir” dedi.

Yorgancılar, konjonktürel değişikliklerin yanı sıra teknolojiye ayak uyduramama, dijitalleşme ile basıma talebin azalması gibi konuların da dönüşümü zorunlu kıldığını ifade etti.

 

Özgener: Sorunların takipçisiyiz

İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, küresel ekonomide esen sert rüzgarlardan tüm dünyanın nasibini aldığını ve döviz kurlarında yaşanan hızlı yükselişin, Türkiye'nin ithal kalemlerinin başında yer alan enerji, petrol ürünleri, ithal hammadde ve ara malı fiyatlarında artışlara yol açtığını dile getirdi. Bu durumdan en fazla etkilenen sektörlerden birinin üretimde diğerlerine göre daha çok ithal malzeme kullanan kağıt, etiket, ambalaj ve matbaacılık sektörü olduğunu anlatan Özgener, "Son 1 yılda sektörün en önemli hammaddesi selüloz fiyatlarında yüzde 80'in, kağıt fiyatlarında yüzde 100'ün üzerinde artış meydana geldi. Hükümetimiz reel sektörün bu süreci en az hasarla atlatabilmesi için gerekli tedbirleri en hızlı şekilde aldı. Türk Lirası’nın değer kazanması ve yerli para ile ticaret konusunda önemli çalışmalar sürdürülüyor" dedi.

Kağıt, etiket, ambalaj ve matbaacılık sektörünün bir arada olacağı bir organize sanayi bölgesi kurulması gerektiğini belirten Mahmut Özgener, nitelikli eleman ihtiyacı, en önemlisi de piyasada maliyet hesabının doğru şekilde yapılamaması gibi yapısal eksikliklerin bir an önce giderilmesini talep etti. Özgener, sektördeki sorunlarla ilgili görüş ve önerilerin takipçisi olacaklarını da dile getirdi.

 

1 ton kağıt 800 dolara ithal ediliyor

İESOB Başkanı Zekeriya Mutlu da, ticaretin paydaşları olarak her zaman belirli konular üzerine istişarelerde bulunduklarını ifade etti. Türkiye'de Ağustos ayının ilk yarısından itibaren alışılmışın dışında bir kur hareketliliği yaşandığını söyleyen Mutlu, şunları anlattı:

"Bu seferki dalgalanmaların hızı ve boyutu yüksekti. Kağıt, etiket ve ambalaj sektörlerinde maliyetler ciddi yükseldi. Artan maliyetleri birebir piyasa fiyatlarına yansıtmak mümkün değildi. Ancak kar marjları nedeniyle işletmeler kepenk kapatma noktasına geldi. İzmir'de kağıt sektöründe Kemalpaşa'da 3 fabrika var. Kağıt fabrikalarının üretimine bakıldığında tüm kapasitelerini A4 kağıdına yönlendirdikleri dikkat çekiyor. Gazete hamuru üreten fabrika kalmadı. Gazeteler ithal kağıt kullanmak zorunda kaldı. Bir süre önce 1 ton kağıt 450 dolara ithal edilirken bu rakam 800 dolara ulaştı. Ulusal gazetelerdeki ekler kaldırılarak sayfa sayıları azaltıldı. Yerel gazeteler pazar günleri çıkmama kararı aldı. Bazı gazeteler internette yayınladıkları haberlere abonelik uygulaması getirdi. Sektör çıkış yolu ararken ayakta kalamayanlar çekilmek zorunda kaldı. 11 yayınevi faaliyetine son verdi. Oysa yerli üretim; büyümenin, istihdamın en güçlü silahıdır."

Panelde daha sonra dünden bugüne kağıt sektöründe üretim ve ticaret, matbaa sektörünün mevcut durumu ve fiyatlandırma politikaları, ambalaj sektörünün mevcut durumu ve finansman sorunları ile ilgili olarak meclis üyeleri söz alarak taleplerini dile getirdi.

 

Sanayici gözüyle kağıt ve basım sektörü

EBSO, İZTO ve İESOB işbirliği ile gerçekleştirilen 'Son Ekonomik Gelişmeler Işığında Kağıt, Etiket, Ambalaj ve Matbaacılık Sektörünün Geleceği Paneli'nde, Ege Bölgesi Sanayi Odası’nı temsilen söz alan EBSO Meclis Üyesi sektör temsilcileri Ferit Kora, Doğan Albak ve Fatih Aracı, ‘Dünden Bugüne Kağıt Sektöründe Üretim ve Ticaret’, ‘Matbaa Sektörünün Mevcut Durumu ve Fiyatlandırma Politikaları’ ile ‘Ambalaj Sektörünün Mevcut Durumu ve Finansman Sorunları’ konularındaki görüşlerini katılımcılarla paylaştı.

 

Kora: Üretimi devam ettirmeye çalışıyoruz

EBSO Meclis Üyesi Ferit Kora, kağıt sanayicisi olarak döviz kuru ve faiz artışları bir yana selüloz ile enerji maliyetlerinin yüksekliği karşısında üretimi devam ettirmeye çaba gösterdiklerini söyledi.

Osmanlı ve Türkiye’de kağıt sektörünün geçmişi hakkında bilgiler veren Kora, ilk kağıt imalathanesi olarak nitelendirilebilecek tesisin 1744 yılında Yalova’da kurulduğunu, 1804’te kurulan Beykoz Kağıt’ın ise kısa sürede kapandığını anlattı. İzmir’de Halkapınar’da 1844 yılında kurulan ve fabrika niteliği taşıyan ilk tesiste devlete kağıt üretimi yapıldığını, ardından Hamidiye Kağıt Fabrikası’nın kurulduğunu hatırlatan Kora, 1. Dünya Savaşı’nın ardından galip devletlerin bu tesisleri dağıttığını söyledi.

Ferit Kora, cumhuriyet döneminde ise 1936 yılında yılda 6 bin ton kapasiteli İzmit tesisinin devreye girdiğini, daha sonraki dönemlerde SEKA çatısı altında İzmit, Dalaman, Çaycuma, Balıkesir, Afyonkarahisar, Giresun-Aksu ve Mersin’de kurulu tesislerde 510 bin ton selüloz, 200 bin ton 1. hamur ofset ve karton, 230 bin ton kraft kağıdı, 182 bin ton gazete kağıdı üretildiğini hatırlattı. Seka’nın özelleştirilmesinden sonra Çaycuma ve Dalaman tesislerinin kısmi olarak çalıştırıldığını belirten Kora, diğer tesislerdeki makinelerin hurdaya satıldığını, arazilerin de başka amaçlarla kullanıldığını söyledi.

Selüloz ve Kağıt Sanayi Vakfı verilerine göre; 2017 yılında 1. hamur, sargılık, oluklu mukavva, karton, temizlik kağıtları ve diğer kategorilerde 4 milyon 356 bin tonluk üretime karşılık iç tüketimin 6 milyon 325 bin ton ve ihracatın 1 milyon 200 bin ton olarak gerçekleştiğini bildiren Ferit Kora, 2 milyon 800 bin tonluk ithalat yapıldığını ifade etti.

Ferit Kora, “Dünyada, özellikle Çin’de oluşan talep artışına paralel olarak 1 yıl içerisinde selüloz fiyatları dolar bazında yüzde 80 civarında artış göstermiştir. Ayrıca doğalgaz ve elektriğe Aralık 2017’den itibaren 9 ayda yaklaşık yüzde 100’e yakın zam yapılmıştır. Ağustos ayından bu yana döviz kurlarındaki değişiklik, tüm sanayi kuruluşlarında önemli darboğazlar yaratmıştır. Şu an piyasadaki yüzde 40 TL ve yüzde 9’u bulan döviz kredisi faizleri tüm kuruluşları zora sokmuştur. Zaten kaynak eksikliği yaşayan firmalar peşin satışla fiyat garantisi sağlamaya çalışmaktadır. Döviz kuru ve faiz artışlarını bir yana bırakın, selülozun ve enerjinin 1 yıllık artışı karşısında bile piyasa içi ciddi fiyat kontrolü sağlamaya azami çaba sarf ediyoruz. Kapasitemizi en üst düzeyde kullanarak, tesislerimizide verimlilik artırıcı yatırımlar yaparak azami tasarruf tedbirleri ile piyasaya olması gerekenin altında fiyat artışları yansıtarak üretim yapmaya gayret gösteriyoruz” ifadelerini kullandı.

 

Albak: Müşteriyi finanse ediyoruz

EBSO Meclis Üyesi Doğan Albak, basım sektörünün yaptığı yatırımın karşılığını alamadığını ve adeta müşteriyi finanse eder duruma geldiğini ifade etti.

Basım sektöründe yatırım maliyetlerinin yüksekliğini gündeme getiren Albak, yalnızca 4 renkli 70x100 ebatlarında baskı yapan makinenin fiyatının 5 milyon TL’nin üzerinde olduğunu, kağıt fiyatlarının da döviz kurlarındaki yükselişle birlikte ortalama yüzde 100 artış gösterdiğini söyledi. Albak, kullanılan hemen her malzemenin ithal olduğu sektörün her geçen gün hammadde maliyetleri ve alım şartlarıyla daralmanın içine sürüklendiğini belirterek, “Kriz ortamlarında firmalar önce katalog, broşür ve promosyon gibi tanıtım harcamalarını erteliyor. 1990’lı yıllarda kağıdı vadeli alıp müşteriye peşin satarken günümüzde peşin alıp vadeli satar olduk. Müşterimizi finanse eder olduk. Bu, ticaretin doğasına aykırıdır. 8 kişinin çalıştığı bir matbaanın sabit gideri, amortisman dahil günlük ortalama 4 bin 300 liradır. Bu matbaanın 8 saatte yapacağı 20 takım baskının kağıt, kalıp, boya gideri 3 bin liradır. 2006 yılındaki 4 renk bir takımın baskı fiyatı o günkü kurla 187 Euro iken bugün 42 Euro’ya yapılıyor. 12 yılda her şeye zam gelirken fiyatlarımız aynı. Serbest piyasa ekonomisi ortamında kimseye bir yaptırımda bulunamayız. Ancak, ‘Günümüz koşullarında hesabını ve ticaretini doğru yapamayan meslektaşlarımızı zor günler bekliyor’ uyarısını yapmak zorundayız” diye konuştu.

Doğan Albak, basım sektörü için mikro çözümleri; hesapların güncellenmesi, uzun süreli tekliflerden ve vadelerden kaçınılması, tahsilatta peşin sisteme geçilmesi, döviz cinsi ile borçlanılmaması, rekabetin yalnız fiyatla değil kaliteli ürün ve hizmetle yapılması ve dürüst müşterilerle çalışılması maddeleri halinde topladı.

Sıkıntılı günlerin geride kalacağına inandığını belirten Albak, piyasa koşullarının iyileştirilmesi ve kredilerden daha çok kişinin yararlanmasının sağlanması, devlet-sanayici işbirliğiyle selüloz ve kağıt üretimi yapılarak yurt dışından ithalatın en aza indirilmesi, sektörde KDV oranlarının yüzde 18’den 8’e indirilmesi, blanket, boya ve solvent gibi matbaa malzemelerinin de yurt içinde üretilmesi gerektiğini savundu.

 

Aracı: Dışa bağımlılığımız bitmeli

EBSO Meclis Katip Üyesi Fatih Aracı, ambalaj sektörünün mevcut durumu ve finansman sorunlarına ilişkin konuşmasında, bu işin yaratıcılık gerektiren sanatsal yönünden çok yanlış bir şekilde konumlandırılan fiyat rekabetiyle gündeme gelmesinden rahatsızlık duyduğunu dile getirdi. Bilinçlenmeden, denetim ve değerlendirme mekanizmalarındaki boşluklardan da yararlanarak ambalaj işletmesi kuranların hem kendilerinin zarar gördüğünü hem de başkalarına zarar verdiğini anlatan Aracı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Mesela, 10 kişi çalışan, ofset makinası, otomatik kesim makinası, kutu yapıştırma makinası olan bir tesisin aylık gideri yaklaşık 40 bin lira civarındadır. 300 gr/m2 krome karton tabakadan 12’de 1 alan bir kutudan ayda 2.5 milyon adet civarında üretebilen bu tesisten söz konusu kutunun satış fiyatı 8.5 kuruştur. Vade 90 gündür.  Karton maliyeti ve tutkal 6.3 kuruştur ve peşin alınabilmektedir. 150 bin liranızı kartona yatırıp bütün ay nefes almadan çalışıp 40 bin lira işçilik, kira gibi masrafları da peşin, KDV’sini de 1 ay sonra ödeyip bu kutuyu 212 bin 500 TL bedelle 90 gün vadeli satar mısınız? Makinaların taksitleri ve üretim kayıpları da bu hesaplamaların dışındadır. Fiyatlar 100 bin adetlik kutular içindir. Aslında durumun vahameti çok daha büyük.”

Fatih Aracı, lamineli kutu yapan 8 kişinin çalıştığı ve aylık gideri 32 bin lira olan işletmede peşin 204 bin 500 liraya mal edilen ürünün 6 ay vadeyle 225 bin liraya satılmasının da mümkün olmadığını, sermayenin eridiğini, zamanın da boşa geçtiğini dile getirdi.

Sektör dışından büyük yatırımcıların kurduğu büyük kapasiteli tesislerin hem kendileri hem de mesleğin içinden yetişen firmaları için tehlike içerdiğini belirten Aracı, “Zorlu tecrübeler yerine sektörün kendi içinde birleşerek kooperatifçiliğe benzer oluşumlarla büyüme gitmesi, 30 yıldır henüz kendi matbaacılar veya ambalajcılar sitesini kurmayı başaramamış bir şehirde hayal gibi görünse de imkansız da değildir” dedi.

Fleksibl ambalaj ve rulo etiket sanayicilerinin Türkiye ve dünya çapındaki başarılarından gurur duyduklarını söyleyen Aracı, bunun sebebinin hammadde aldıkları döviz kuruna göre fiyat vermeleri olduğuna dikkat çekti.

EBSO Meclis Katip Üyesi Aracı, sıkıntılardan daha az etkilenmeye yönelik olarak kısa vadede matbaacılık ve ambalajda vadeli satış döneminin sona ermesi gerektiğini hatırlatırken, “Fiyat tekliflerimiz euro veya dolar olarak verilmeli, sipariş onayı ve peşinat anındaki kurdan TL’ye dönülmeli ve mal tedariğindeki dalgalanmalardan bizim veya müşterimizin etkilenmesinin önüne geçilmeli” önerisinde bulundu.

Devletin konkordato sistemini gözden geçirmesi, alacaklıların elinin-kolunun bağlanıp alacaklı olduğu firmaya daha fazla kredi açmaya zorlanmamasını isteyen Aracı, “Kağıdın hammaddesi selülozda da dışa bağımlılığımız devletin teşvikleriyle, belki de tüm kağıt fabrikalarının katılımı sağlanarak yok edilmeli, kendi selülozumuzu kendimiz üretir hale gelmeliyiz” diye konuştu.

EBSO'dan Haberler

Başkana Ulaşın