Hedef ileri teknoloji ve sürdürülebilir büyüme olmalı

03 Mart 2016

 

Yorgancılar: Hedef ileri teknoloji ve sürdürülebilir büyüme olmalı

 

İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) ve Yaşar Üniversitesi işbirliği ile yürütülen ‘İzmir Yenilik Başarı Hikayeleri’ projesi İzmirli firmaların neler başarabileceğini ortaya çıkardı. Diğer firmalara ilham verebilmeyi amaçlayan proje kapsamında genç firmalar, Türkiye’nin alternatif enerji kaynaklarından başlayarak flora zenginliğine kadar tüm temiz kaynaklarından nasıl katma değer elde edilebileceğini gösterdi. Afrika’nın sıtma hastalığına bile çare bulan İzmirli firmalar ilaç ve kozmetik sektöründe de fark yaratmayı hedefliyor.  

 

20 başarılı yenilik projesi

İZKA ve Yaşar Üniversitesi işbirliği ile yürütülen ‘İzmir Yenilik Başarı Hikayeleri’ projesinin sonuçları Selçuk Yaşar Kampüsü’nde düzenlenen Yenilik Meydanı Panelinde sunuldu. İzmir’deki firmalar tarafından gerçekleştirilen başarılı yenilik (inovasyon) çalışmalarını ortaya çıkarmak ve tanıtmak amacıyla hazırlanan projede tespit edilen 20 çalışma ise kamuoyuna tanıtıldı. Panele Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemali Dinçer, İZKA Genel Sekreteri Murat Yılmazçoban ve çok sayıda firma yetkilisi katılırken panelin ana tema konuşmacısı Onuk Taşıt Sanayi CEO’su Dr. Ekber Onuk oldu.

Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, insanın doğasında kendini yenileme, iş dünyasının doğasında da firmayı ve ürünü yenileme olduğuna işaret ederek, 1980’li yıllarla birlikte dünya konjonktüründeki hızlı değişim süreci ve teknoloji dünyasında kaydedilen gelişmelerin yenilikçilik kavramını hiç olmadığı kadar önemli konuma yükselttiğini söyledi.

Teknolojik odaklı değişimin gündelik hayatı her anlamda etkilerden gelişmeleri yakalamanın zorunluluğunun da yenilikçiliğe daha bilimsel ve kurumsal nitelik kazandırdığına dikkat çeken Yorgancılar, üniversitelerin rolünü de gündeme getirirken, teorik bilgilerin pratikle birleştirilmesinin, iş dünyası ile üniversitelerin işbirliğinin ülke kalkınmasında önemli olduğunu vurguladı.

Bugün yenilikçiliğe hakim olmak ve uygulamada karşılığını yaratmak kadar yeniliklere yön vermenin de gerekli olduğunu anlatan Yorgancılar, bunun da ancak Ar-Ge faaliyetlerinin ve teknoloji yatırımlarının geliştirilmesiyle mümkün olabileceğini belirtti.

Ender Yorgancılar, 2015 yılı itibariyle Küresel Yenilikçilik Endeksi’nde Türkiye’nin 143 ülke içinde 58’inci sırada yer aldığını ifade ederken, şöyle konuştu:

“Almanya ve ABD gibi ülkeler yerini Çin ve Hindistan gibi ülkelere kaptırmamak için üretim modellerini, teknolojik gelişmelerle en üst noktaya getirme gayretindeler. Makinelerin, kendilerini ve üretim süreçlerini yönetmeye başladıkları süreci kapsayan Sanayi 4.0; nesnelerin interneti, 3D yazıcılar, bulut bilişim, robotlar akıllı sistemler aracılığıyla akıllı üretimleri hayata geçirecektir. Böyle bir sitem içerisinde; ileri teknoloji, sürdürülebilir büyüme ve nitelikli eğitimi içeren üç boyutlu bir yaklaşımın hayata geçirilmesine acilen ihtiyacımız var.”

Bu noktada firmalara da büyük rol düştüğünü, Ar-Ge merkezlerinin sayısının artırılması gerektiğini savunan Yorgancılar, yeni Ar-Ge Reform Paketi’nin de buna imkan verecek şekilde revize edildiğini bildirdi.

EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Yorgancılar, “Bu farkındalık içerisinde, vizyonumuzu, çalışanlarımızı, üretimimizi inovatif bir anlayış içerisinde geliştirebilirsek, emek yoğun üretimden, katma değerli ileri teknoloji içeren ürünlere geçebilirsek, Türkiye’nin de ihraç ettiği bir ürünün kg fiyatı 4 lira değil, 80 lira olabilir. Dakikada 20 cep telefonu ithal eden bir ülke unvanını alabiliyorsak, teknolojiyi tüketmeyi sevdiğimiz kadar üretmediği de başarabilirsek kazanan taraf olabiliriz. Yeter ki,  bizler bu yönde adımlar atalım. Yeter ki, Hükümetimiz desteklerine devam etsin” diye konuştu.

Yatırım için cazibe merkezi

Ülkelerin kalkınmışlık düzeylerini inovasyon üzerine yaptıkları yatırımlarla artırabileceğini belirten İZKA Genel Sekreteri Murat Yılmazçoban, İzmir’in yetişmiş insan kaynağı ve artan teknolojisiyle yeni yatırımlar için cazibe merkezi haline geldiğini söyledi. İZKA’nın 14 milyon Liralık Teknolojik Üretim ve Yenilik Mali Destek Programı çerçevesinde 29 projeye destek verdiğini hatırlatan Yılmazçoban, “Yenilik alanında çalışmalar yapan gerek üniversiteler gerekse de sanayi kuruluşları ile işbirliklerimiz devam edecektir” dedi.  

 

Yenilikçilik ve girişimcilik araştırma merkezi kurulacak

Rektör Prof. Dr. Cemali Dinçer de Yaşar Üniversitesi’nin Yenilikçilik ve Girişimcilik Araştırma Merkezi’ni hayata geçirmek için çalışmalara başladığını duyurdu. Panelde konuşan Prof. Dr. Dinçer, “Üniversiteler bilgi üretir, araştırma ve geliştirme yapar, bunları sektörle paylaşır ve dolayısıyla topluma hizmet eder. Yaşar Üniversitesi olarak Türkiye’de eşine ender rastlanan Ar-Ge, İnovasyon ve Girişimcilikten sorumlu bir rektör yardımcılığı kurduk. Beklentimiz bu birimde üretilecek bilgi ve teknolojilerin ülkemizin gelişmesine katkı sağlamasıdır. Yeni bir merkez kurma çalışmalarımız da başladı. Mütevelli heyetimizin desteği ile çok yakın bir zamanda Yenilikçilik ve Girişimcilik Araştırma Merkezi’ni hayata geçirmeyi planladık” dedi.   

 

Dünyanın en hızlısı olmayı hedefledi

Türkiye’de seri üretim için tasarlanan ilk otomobil Anadol STC-16’nın proje lideri, MRTP hücumbot konseptinin yaratıcısı, ayrıca Savunma Sanayi Müsteşarlığı Mühendislik ve Tasarım Ödülü, V. Teknoloji Başarı Ödülü, Industrial Design Excellence Award bronz madalya gibi pek çok ulusal ve uluslararası ödülün sahibi olan Dr. Ekber Onuk ise 1997 yılında kurulan Yonca-Onuk A. Ortaklığı’nda hayata geçen projeleri anlattı. Bugüne kadar Türk Sahil Güvenlik Komutanlığı, Deniz Kuvvetleri, Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü için onlarca süratli tekne dizayn eden şirketin dünyanın 8 ülkesinde de 140’ın üzerinde hücumbotunun bulunduğunu belirten Onuk, 70 knot hızla dünyanın en hızlı hücumbotunu üretmeyi hedeflediklerini söyledi.

 

Yabancı hayranlığımız bilgi eksikliğimizden

Trafik kazasında hayatını kaybeden oğlu Kaan’ın tasarımı olan hücumbotları üreterek aynı zamanda oğlunun hayallerini ve eserlerini de hayata geçirdiklerini ifade eden Onuk, Türk savunma sanayisi için dünyada nitel üstünlük sağlayacak ürünleri üretmeyi amaçladıklarını söyledi. Ulusal kaynaklı tasarımların önemine değinen Mühendis ve Tasarımcı Onuk, “Ulusal kaynaklı tasarımları amaçlarına en büyük engel olarak gören ve yabancı ürünleri pazarlayarak kolay kazanç elde etmek gibi kısır hedefleri güdenler bilgi eksikliğinden doğan yabancı hayranı kişilerdir. Savunma sanayinde global anlamda rekabetçi olabilmek için üretim yatırımının yanında Ar-Ge’ye önemli kaynaklar ayırmakla mümkün olabilir. Türkiye dünyanın en önemli askeri güçlerinden birine sahip ve jeopolitik durumu itibariyle bu gücünü kendi kaynaklarına dayanmak önceliğiyle artırarak sürdürmek durumundadır. Ayrıca unutulmamalı ki Türkiye’nin ihraç ettiği bir ürünün ortalama kilogram fiyatı oldukça düşük. Dünyada tanınmış lüks spor otomobillerin kilogram fiyatı 70-80 Euro civarı. Bizim ürettiğimiz hücumbotların silah sistemleri olmadan kilogram fiyatı ise 200 Euro’ya kadar çıkabiliyor” dedi.

 

 

NASIL BAŞARDILAR?

 

Proje kapsamında tespit edilen 20 şirketin başarılı yenilik çalışması ise İzmir Yenilik Başarı Hikayeleri kitabında anlatıldı. Kitapta yer alan çalışmalardan bazıları şöyle oldu:

 

5S Makina Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. 

5S Makina, İtalyan bir müşterisinin 120 metrelik kuru yük gemisi için elevatör konveyör yani bir çeşit taşıma sistemi tasarladı. Patentle korunan ve kendi kendine otomatik olarak boşaltım yapabilen en yüksek kapasiteli bu gemi benzerlerinden daha ucuza mal olması ve açığa toz çıkarmamasıyla da ekolojik açıdan üstünlük sağladı.

 

Bilims Enerji Mühendislik İletişim Bilişim Teknoloji Sanayi ve Tic. Ltd. Şti.    

Donanım ve yazılım tasarımı, siber güvenlik ve teknik danışmanlık hizmetleri veren firma Lodos ismini verdiği rüzgar ve güneş enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynakları için bir veri toplama cihazı tasarladı.

 

Bionorm Doğal Ürünler Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.

Kozmetik ve ilaç sektörü için bitkilerden elde edilebilecek organik moleküller üzerine çalışan firma, Türkiye florasını çok değerli buluyor. Türkiye’nin flora zenginliğinden faydalanarak katma değer yaratan ürünleri hayata geçirmeyi hedefliyor. Firmanın kurucu ortaklarından Prof. Dr. Erdal Bedir ise, ilaç sektöründe kullanılan bir molekülü yüzde 98 saflıkla üretmeyi başardı. Bu ürünün ihraç fiyatı kilo başına 10 bin doları bulurken, kilo başına ithal girdilerin toplam miktarı 200 dolara ulaşabiliyor.

İSONEM Yapı Kimyasalları ve Boya San. ve Tic. Ltd. Şti.

Isı yalıtımına ve yapı kimyasallarına yönelik pek çok ürüne sahip olan firma, 100’den fazla ülkeye ihracat gerçekleştiriyor. Firma, sivrisinek kovucu bir boya üreterek Afrika’da eboladan daha yaygın ve ölümcül bir hastalık olan, yılda 17 milyon insanı öldüren Afrika’ya özgü sivrisineklerden bulaşan sıtma hastalığının büyük ölçüde önüne geçmeyi başardı.

EBSO'dan Haberler

Başkana Ulaşın