EBSO’da Ar-Ge zirvesi

15 Mayıs 2015

EBSO’da Ar-Ge zirvesi

 

EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar: “Bizim bir hedefimiz var: Dünyada her eve bir Türk malı girmesi. Bunun da yolu Ar-Ge’den geçiyor. Üniversitelerimizde bilgi var, bizde müteşebbis var ama bağlantıyı kuramıyoruz. Ar-Ge ve inovasyon sadece sözlükte değil uygulamada da olmalı. Ar-Ge’yi lafta değil ulaşılabilir, geliştirilebilir kılmamız gereklidir.”

 

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Ersan Aslan, “Türk sanayisi imitasyondan, inovasyon yoluna girmiştir. Ar-Ge düzeyini arttırdıkça maaşlarımız, gelir düzeyimiz artıyor. Gelir düzeyimiz arttıkça insanlarımız mutlu oluyor, refah düzeyi artıyor” dedi.

 

 

 

 

Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO), Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı işbirliğiyle Ar-Ge konulu özel toplantı gerçekleştirdi. EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, Türkiye’deki eğitim ve proje eksikliğine dikkat çekti. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Ersan Aslan, Ar-Ge faaliyetlerinin üretimdeki etkisini vurgularken, “Kordon’da yürüyenlerin mutlu olmasını istiyorsak o insanların cebindeki parayı arttırmamız lazım” dedi.

Türkiye ve İzmir’de Ar-Ge çalışmaları, eksikleri ve çözüm önerileri masaya yatırıldığı toplantıda; Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Ersan Aslan, İzmir Valisi Mustafa Toprak, EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, Bilim ve Teknoloji Genel Müdürü Doç. Dr. İlker Murat Ar’ın yanı sıra İzmir’de faaliyet gösteren Ar-Ge ve Teknoparklar ile Ar-Ge merkezi kurmayı planlayan potansiyel işletme temsilcileri, üniversite öğretim üyeleri ve organize sanayi bölgelerinin yöneticileri bir araya geldi..

 

Dünyada ikinciyiz ama projemiz yok

Toplantının açılış konuşmasını yapan EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Yorgancılar, bilimin ve Ar-Ge’nin kalkınmadaki önemini anlattı. Dünyada bugün gelişmiş ülkelerin yerlerini gelişmekte olan ülkelere bıraktığına işaret eden Yorgancılar, “Dördüncü nesil sanayi devrimini, 3D yazıcılarla organ kopyalamayı, kendini yöneten makineleri konuştuğumuz bir dönemde gelinen süreci çok iyi bir şekilde kullanma mecburiyetimiz var. Avrupa’da Ar-Ge ile ilgili önemli adımlar atılırken, bizim seyretme lüksümüz yok. Ülkemiz Çin’den sonra inşaat sektöründe ikinci sıraya yükseldi. Ama işin proje kısmında yokuz. Hem çevrede hem inşaatta proje üretemiyoruz. Yabancıların projelerini uygular haldeyiz” diye konuştu.

 

Bilgi var, müteşebbis var, bağlantı yok

Ender Yorgancılar, Ar-Ge’de eğitimin önemini, üniversite ile sanayinin işbirliğini vurgularken, şunları söyledi: “Üretim yoksa kalkınma hayaldir. Sürdürülebilir kalkınma hepimizin ortak sorunudur. Bu da eğitimden geçiyor. Türkiye’de ezberci bir sistem var. Üniversite sınavı olmadan, öğrencilerin istedikleri alanda eğitim almasının Ar-Ge için çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bizim bir hedefimiz var: Dünyada her eve bir Türk malı girmesi. Bunun da yolu Ar-Ge’den geçiyor. Üniversitelerimizde bilgi var, bizde müteşebbis var ama bağlantıyı kuramıyoruz. Ar-Ge’yi lafta değil ulaşılabilir, geliştirilebilir kılmamız gereklidir. Bunun yolu ise yöneticilerden geçmektedir. Yöneticilerde heves olmadığı sürece bizde Ar-Ge sadece söz olarak kalacaktır.”

 

İzmir’in rotası bilgi ve strateji

İzmir Valisi Mustafa Toprak da, Türkiye’nin sahip olduğu mali imkanları iyi bir şekilde değerlendirerek üretim gücüne katmanın önemini vurguladı. Toprak, “Burada Ar-Ge merkezlerinin kurulması, yenilikçi bakışların yaygınlaştırması, bu bakışların buluşlara, o buluşların da patentlere ve sonra da ürün imalatına kadar giden süreci kullanması lazım. Yani bilginin üretilmesi lazım. Bu bilgiyi üreten yapının da üniversitelerimiz olduğunu görüyoruz. Biz üniversitelerimize güveniyoruz. Sadece bilginin üretildiği noktada değil o teknolojinin de sanayi üretimine katkı sağlaması lazım. Burada özellikle İzmir olarak baktığımızda İzmir bir strateji olarak bilgiyi, tasarımı ve stratejiyi kendine rota olarak almış durumda” diye konuştu.

 

Bakanı izliyorum

Güçlü ekonomiyi güçlü toplumu sağlamamız için Bakanlığa önemli görev düştüğünü söyleyen Toprak, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık’ın sosyal medyada çalışmaları anlattığını bildirdi. Mustafa Toprak, şöyle konuştu: "Ben sayın bakanımızın Twitter hesabını kontrol ediyorum ve baktığımda her gün 10 - 15 tane inovasyonu, yenilikçiliği ve dünyada Türkiye’nin geldiği noktada sayısal verileri paylaşıyor. Yukarıda bize yön verenlerin bu bakışta olması bizleri de bilim dünyasını da harekete geçiyor. Hakkı teslim etmek gerekiyor. Uzun yıllardır Türkiye’de gayrı safi milli hasılada 0.3, - 0.5 oranında Ar-Ge’ye ayrılan payın yüzde 1’lere ilerlediğini görüyoruz. Yeterli değil, ama önemli bir gelişme yaşandığını söylemek istiyorum.”

 

Yüksek teknolojili sektörde çalışalım

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Ersan Aslan toplantıda Ar-Ge çalışmaları ve Ar-Ge’nin gelişimi ile ilgili bir sunum gerçekleştirdi. Türkiye’de refah toplumun ulaşılması için proje kültürünün geliştirilmesi gerektiğini belirten Aslan, “Türkiye’de 21 strateji belgesini takip ediyoruz. Sanayiyi tüm kuşatan strateji belgelerini takip ederek yüksek teknolojili ülkeler arasını girmek için hedeflenen proje sayısına ulaşarak hedefi yakalayacağız. Düşük teknolojili sektörlerde çalışanların ortalama ücretleri 1000 TL iken yüksek teknolojide çalışanların aldığı rakam 3 bin TL. İnsanların yüzünün gülmesini istiyorsak yüksek teknolojili alanlarda vatandaşların çalışmasını sağlamaktır. Odak noktamız orta ve yüksek teknolojili üretim” dedi.

 

Gelir arttıkça mutluluk artıyor

Ar-Ge yapan şirketler ile yapmayanlar arasındaki faaliyet kârı farkının yüzde 1.7 olduğunu ifade eden Aslan Türkiye’de ve İzmir’de Ar-Ge’ye ayrılan payı değerlendirdi. Aslan, “Ar-Ge ile ilgili Türkiye’nin ayırdığı pay yüzde 0.95 oranındadır. 2023’de ise hedefimiz, bunu yüzde 3 yapmaktır. İzmir’in Ar-Ge konusunda Türkiye oranı içindeki payı yüzde 4’tür. Bu İzmir’in potansiyelini yansıtıyor mu? Ar-Ge merkezi patent yeni yürütülen proje ve nitelikli personel anlamında İzmir’de ve Türkiye’de daha kapsamlı çalışılması gerekiyor. Kordon’da yürüyenlerin mutlu olmasını istiyorsak, o insanların cebindeki parayı arttırmamız lazım. Şu ana kadar yaptığımız çalışmalarda önemli aşamalar kaydettik. Türk sanayisi imitasyondan, inovasyon yoluna girmiştir. Ar-Ge düzeyini arttırdıkça maaşlarımız, gelir düzeyimiz artıyor. Gelir düzeyimiz arttıkça insanlarımız mutlu oluyor, refah düzeyi artıyor” ifadesini kullandı.

EBSO'dan Haberler

Başkana Ulaşın