Sayın Yönetim Kurulu Başkanımız,
Yönetim Kurulu Üyelerimiz,
Geçmiş Dönem Başkanlarımız,
Meclisimizin Çok Değerli Üyeleri,
Disiplin Kurulu ve Onur Üyelerimiz, Yüksek İstişare Kurulu Üyelerimiz,
29.Grup Ana Metal Sanayi Meslek Komitesi Üyelerimiz,
Basınımızın Kıymetli Temsilcileri,
Sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Mayıs ayı Meclis Toplantısı’na hoş geldiniz.
Değerli Arkadaşlarım,
Geçen Hafta 106. yılını kutladığımız, kurtuluşun Samsun’daki ilk adımının simgesi, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramımızı tekrar kutlarken, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşlarını, kahraman şehitlerimizi, İzmir’in Yunan İşgaline karşı, 15 Mayıs 1919 günü ilk kurşunu atarak Milli Mücadele kıvılcımını çakan kurtuluşun ilk şehidi olan, Gazeteci Hasan TAHSİN’ide 106. yılında rahmetle, minnetle anıyorum.
Ege Bölgesi Sanayi Odası'nın her yıl geleneksel hale gelen 100 Büyük Sanayi Kuruluşu çalışmasında, ülkemizin yaşadığı çok zor sürece rağmen listeye giren tüm firmaları kutluyor, başarılarının devamını diliyorum.
Son yıllarda güçlü ülkelerin çeşitli menfaatleri için çıkarılan yapay bölgesel savaşlar, İsrail’in Nazileri aratmayan soykırım derecesindeki Gazze katliamlarına sessiz kalan, BM ve Doğu Batı ülkeleri ve açık destekleyicisi ABD sayesinde bağımsız ülke Suriye’yi bile bombalayarak, hedefindeki harita değişikliğini sağlamaya çalışmaktadır. Diğer taraftan dünyada terör örgütü olarak kabul edilen bir grup, 7 gün içinde Suriye’yi teslim almasına ve terör örgütü liderini Devlet Başkanı ilan edip, hükümet kurmasına izin verildiği ortamı, bütün dünya sessizce film izler gibi seyretti.
1. Dünya savaşından sonra İngiltere ağırlıklı Batı ülkelerinin Osmanlı topraklarını, cetvellerle çizerek yarattıkları kendilerine bağlı yapay devletçikleri şimdi gene istedikleri gibi harita çizimleri ile yok edip, hiç olmayanları var edip haritacılığa devam ediyor ve tüm dünya ülkeleri hiçbir şey yokmuş gibi seyrediyor. 1950'li yıllarda haritada Israil diye bir ülke yoktu, Filistin vardı şimdi tam tersi oldu biri yoktan var diğeri vardan yok oldu. 1930'lu yıllarda her konuda modern bir ülke olan Afganistan, Iran süreç içinde nasıl bugünkü karanlık hallerine dönüştürüldüğünü tarihsel olarak okumak gerektiğini düşünüyorum. Bu gelişmeler ışığında, Atatürk’ün bütün dünyaya özgürlük yolunda örnek ve öncü olduğu Kurtuluş Savaşı sonunda kurmuş olduğu tam bağımsız ve güçlü Ulus Devlet, Modern Türkiye Cumhuriyetine hep birlikte sahip çıkıp kıymetini bilmeliyiz.
Son ABD seçimlerinden sonra özellikle ABD-ÇİN arasında ve tüm dünyayı kapsayan ciddi boyutlara taşınan gümrük, lojistik, ticaret ve egemenlik savaşlarının nereye evrileceği bilinmiyor maalesef. Bu gelişmeler AB ve Ülkelerini de ABD'nin uygulayacağı vergiler ile ciddi şekilde etkileyeceği için toplu ve ülkeler bazında tedbirler almaya çalışmaktadırlar. Almanya, Ülkemiz ile takribi aynı nüfusa sahip olduğu için örnek alarak bu gelişmelere karşı özetle nasıl çalışmalar yapıyorlar kısaca bakalım, kurulan koalisyon hükümeti siyasi iktidar değil Teknokrat-Finans/İktisat ağırlıklı, programı sektörel örgütler taleplerini sunuyorlar %70 oranında karşılanmış, gelecekte tüm AB ülkeleri hükümet programlarına yansıyacak, çok deneyimli olduğu savunma sanayisinde iş birliği değil, 500 milyar Euro kendisi, 500 milyar Euro AB fonlarından 1 milyar Euro kaynak ile çalışma programını başlattı. Hükümet 980 milyar Euro vergi topluyor, 10 milyar Euro orta ölçekli firmalara direk destek olarak yansıtılacak. Yatırım ve İnovasyon yapan firmalara teşvik, vergi muafiyeti vb. destekler verilerek ekonomiyi canlandırmaya çalışacaklar.
Almanya, İtalya ve Fransa’daki önemli bazı stratejik firmaları satın alıyor. OECD ülkelerinde haftalık çalışma saati ortalaması 37 saattir. Almanya’da 46 milyon çalışan var,haftalık çalışma saati 5 gün 40 saattir. Hizmet sektörü ağırlıklı olarak yarı zamanlı çalışıyor. Almanya’da %30, Çek Polonya %6, İtalya %18 oranında yarı zamanlı çalışma vardır. Almanya ekonomik krizden çıkabilmek ve Çin ile rekabet edebilmek için iş verenler sendikalar ile çalışma saatlerini artırma yönünde görüşme ve çalışmaları hızlı şekilde devam etmektedir. Ne yazık ki ülkemizde sendikaların, çalışma saatlerini düşürme talepleri gündeme getirilmektedir. Polonya’nın son durumunu kısaca bakalım. 2010'lara kadar Türkiye ile Polonya ekonomileri eşdeğer giden, birlikte yükselen ekonomilerdi. Bu sene Polonya’da yaşam standartları Japonya’yı geçeceği ifade ediliyor.Ülkemiz 1970 de kişi başı milli gelir 490 USD, Kore’de 279 USD, 2021’de Türkiye 9,587 USD, Kore 34,758 USD önce kore, şimdi Polonya’yı kaçırıyoruz. Dünyada bugüne kadar ki sanayi devrimlerini kaçırdık. Son yıllarda çok hızlı gelişen dijitalleşma ve son gelinen noktada yapay zeka devrimini de kaçırmak üzere olduğumuzu, gene üreten değil, teknolojiyi çok ciddi bedeller ödeyerek satın alan konumunda kalacağız gibi görünüyor. Çin’in önlenemeyen hızda ilerleyen bilimsel, teknolojik gelişmeleri, ileri teknolojiler için gerekli olan Dünyadaki nadir elementlerin %67 sine sahip olması, tüm sektörlerde montanlı üretim, pazarlama gücü karşısında durabilmenin çarelerini her ülke kendi çapında bulmak zorundadır maalesef. Bir örnek daha, Çin Metoroloji İdaresi’ne bağlı çalışma grubu bulutları yönlendirerek, yağmur miktarını %4 artırabilen bir drone üretti. İlk deneyde atmosfere salınan 1 kg. gümüş iyodür (tozu) ile hedeflenen bölgeye 30 olimpik havuza denk 75 bin ton yağmur yağdırıldı. Gökyüzündeki yağmurları da kaptırdık. Çin’in patent ve buluşları hiç azımsanmayacak kadar çoktur aslında. Örnekler çoğaltılabilir. Biz ülke olarak ne yapıyoruz? Bu karşılaştırmaların yorumunu sizlere bırakıyorum.
Çok değerli bir Profösör Hocamızın konuşmacı olduğu toplantıda, Çinliler 100 yıllık Avrupalılar 10 yıllık Türkler 1 aylık plan yaparlar ifadesini kullanmıştı. Bir televizyon programında Daron Acemoğlu’na sordular, gelişme için hep demokrasi, şeffaflık diyorsunuz, ama bunların hiç biri Çin’de yok ve uçuyorlar. Bu nasıl oluyor? Acemoğlu da Çin’in binlerce yıllık mutlak liyakat geleneği vardır. Milim esnetmezler. Doğru yere her zaman doğru adamları koyarlar. Nepotizm en büyük suçlardandır. Nepotizm 'Yeğencilik' akraba kayırma veya adam kayırma, öznel ve adil olmayan şekilde yapılan ayrımcılık. Atatürk’ün, ABD Başkanları ile karşılaştırmalı okuduğum ve hepimizin gurur duyacağı yazıyı sizlerle paylaşmak istiyorum. 1980 yılında finansal yönetim konusunda 5 aylık eğitim için Maliye Üsteğmen rütbesiyle Fort Harrison / Ndıanapolis USA idim. ABD içinde ve tüm dünyadaki üs ve tesislerinde Amerikan Silahlı Kuvvetlerinin yayınladığı bir ordu gazetesi çıkar. Adı Stars and Strıpes “Yıldızlar ve Eritler”. Biz nasıl şanlı bayrağımıza Ay Yıldız diyorsak, onlarda bayraklarını öyle tanımlıyorlar. Tesadüfen benim orada olduğum dönem içinde 31 Temmuz günlü sayısını okurken 2. 3. 4. sayfalarının tamamını kaplayan çok ayrıntılı ve geniş bir yazı ile karşılaştım, konu “Mustafa Kemal ATATÜRK” okumaya başladım. Atatürk’ün yaşamı, askeri başarıları, devrimleri, devlet adamı meziyetleri, dehası, öngörüleri, vizyonu stratejik düşünceleri falan derken tam objektif biçimde ele alınmış yazı bitiyor. Sonuç bölümünde askeri araştırmacı tarafından yapılan yorumun kısaca özeti:
Bütün vakaların ışığında şu gerçeği rahatlıkla söyleyebiliriz, modern Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal ATATÜRK, kurucumuz, bağısızlığımızın önderi George Washıngton, özgürlüklerimizin ve insan haklarımızın hamisi, birleştiricimiz Abraham Lincoln, demokrasi şövalyemiz Frank D. Roosvelt, efsane Başkanımız John F. Kennedy’i ekleyin, işte Atatürk bu beş bileşimin tümümden fazla bir şey ifade etmektedir. Bu gazeteyi sadece üsteki Amerikalılar değil 72 milletten diğer müttefik subaylar ve tüm dünyadaki ABD üslerindeki subay ve sivillerde okumuştu. Atatürk’ü birkaç kelime ile anlatıp paylaşır mısın diye sormuşlardı. Ben değil Dünya devi bir ülke yukarıdaki gibi anlatıyor işte. Ben de şahidiyim. Huzur içinde yat Ulu İnsan; Vatan sana minnettardır. Oğuz TOPRAK.
Bütün dünyanın farklılığını kabul ettiği, Modern Türkiye Cumhuriyetini kurup ülkesine hediye ettiği değerimiz Atatürk’ü anlamamakta direnen, hakaret eden insanlara rağmen kıymetini, değerini bilelim, her şeye rağmen Cumhuriyetimizi koruyalım.
Duyurularla devam etmek istiyorum.
Benimde gençlik yıllarımdan itibaren çok değerli mesleki ve sosyal anılarımın olduğu,kıymetli ağabeyim, Odamızda 1978-1981 yılları arasında Meclis Üyeliği, 1980,1990-1992 yılları arasında
Yönetim Kurulu Üyeliği yapan, Disiplin Kurulu Üyemiz İlker AYDAN’ın Babası, Kenan AYDAN vefat etmiştir. Merhuma Allah’tan rahmet ailesine, yakınlarına baş sağlığı ve sabırlar dileriz. Şimdi sizleri merhumun anısına saygı duruşuna davet ediyorum.
İzbeton İzmir Büyük Şehir Belediyesi Beton ve Asfalt Enerji Üretim ve Dağıtım Tesisleri Su Kanalizasyon Ticaret ve Sanayi A.Ş firmasının temsilci değiştirmesi nedeniyle, Sayın Barış KARCI’nın yerine Meclis Üyeliğine Sayın Hüseyin SEZER getirilmiştir. Kendisini tebrik ediyor, yeni görevinde başarılar diliyorum.
Ay içersinde çeşitli operasyon ve terör olaylarında şehit düşen askerlerimize, güvenlik görevlilerimize Allah’tan rahmet, kederli Ailelerine sabır ve başsağlığı diliyorum, mekanları cennet, ruhları şad olsun.
01 Mayıs’ta kutladığımız Dünya Emek ve Dayanışma gününü tekraren kutluyorum.
Meclis Üyelerimiz Sayın Hüseyin UĞUR ve Sayın Haluk TEZCAN, TOBB Genel Kurul Delegesi olarak 20 yılı tamamladıkları için Hizmet Şeref Belgesi almışlardır. Kendilerini tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum. Bu konuda, Sayın Yönetim Kurulu Başkanımız Ender Yorgancılar ile daha önceki Yönetim Kurulu Başkanı Yardımcı görevini sürdürdüğüm yıllarda her dönemde de paylaştığım, ama gerçekleşmeyen, bundan sonraki dönemlerde de gelenek haline gelmesi adına düşüncemi paylaşmak istiyorum. TOBB delegeliğinde en az 10 yıl göreviniz olursa Hizmet Şeref Belgesi alabilirsiniz. 10 yıla çok az süre kalsa dahi alamazsınız. Düşüncem ve önerim, seçimde aday, Yönetim Kurulu Başkan ve Üyeleri TOBB Delege listesini Asil Yedek yaparlar. Başkanlar her konuda etik olarak her üyeye, kurumun bu tip görevlerinde adil davranmak ve hassasiyet göstermek durumunda olması, aynı şekilde 10 yılı dolup şeref hizmet ödülü alan üyelerinde etik olarak talepkar olmayıp, hem Başkan Yardımcı olması, hem de başka arkadaşına imkan sağlaması adil ve şık olacaktır. Meclis Üyeleri eşit haklara sahiptir, ayrıcalık yoktur. Seçim sürecinde bu listeleri yapan adaylar,10 yıllık belge almış arkadaşların listesi, Genel Sekreterlikten alarak belge almış olanları yazmayıp, diğer üyelere hak tanınması onlara da bu plaketlerin onurunu yaşatmaları gerektiği düşüncemi koruyorum. Aynı kişileri her dönem yazıp diğer Meclis Üyelerine 20, 30 yıllığa getirmektense, 10 yıllık çok daha fazla Meclis Üyesi onore edilmiş ve adil uygulama yapılmış olur.
Ay içersinde tüm branşlarda yurt dışı ve içi yapılan yarışmalarda ülkemize ve yurt içinde başarıları ile her kategoride madalya kazandıran ve statü yükselten kadın, erkek sporcularımızı tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum.
Şahsım ve Meclis Başkanlık Divanı olarak, şimdiden Mübarek Kurban Bayramınızı kutlarken, kazaların olmadığı, üzüntüsüz ve aileleriniz ile birlikte sağlıklı, huzurlu geçirmenizi diliyoruz.
H. İbrahim GÖKÇÜOĞLU
Meclis Başkanı