Ekonomi Bakanı Zeybekci, yeni yatırım desteklerini EBSO’da anlattı

18 Ağustos 2016

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, yeni teşvik sistemiyle ilgili yatırımcılarla tek tek görüşüleceğini, araziden vergiye, faizden enerji giderine kadar geniş bir destek yelpazesi üzerinde duracaklarını belirterek, bu yetmezse devlet olarak projelere yüzde 49 ortak olmayı da önerebileceklerini söyledi.

İzmir programı kapsamında Ege Bölgesi Sanayi Odası’nın (EBSO) özel meclis toplantısına katılan Bakan Zeybekci, burada yaptığı konuşmada, 15 Temmuz'da Türk milletinin bir "sivil demokrasi devrimi" örneği verdiğini, bu muhteşem destan içinde İzmir'in de kendisine yakışan rolü oynadığını ifade etti.

 

Hainleri kimse hatırlamayacak

İzmir Valisi Erol Ayyıldız, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, Ekonomi Bakanlığı Başdanışmanı Adnan Yıldırım, Serbest Bölgeler Genel Müdürü Uğur Öztürk ile AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican’ın da katıldığı toplantıda 15 Temmuz gecesi yaşananları değerlendiren Nihat Zeybekci, darbe girişiminde bulunanlar için “Bu hainleri kimse hatırlamayacak. İsimlerini aileleri dahil olmak üzer unutmak isteyecekler. Kimse bunlara sahip çıkmayacak. Kimse bunlara ‘benim evladım’, ‘benim kardeşim’ demeyecek. Utanacaklar bunlardan ama bu millet 240 demokrasi şehidini ve 2 bin 190 gazisini ilelebet minnet ve şükranla hatırlayacak. 1789 Fransız Devrimi, 1600’lerde İngiliz Demokrasi Ayaklanması veya Amerika’daki kuzeyin güneye karşı galibiyeti olan Kuzey-Güney Savaşları gibi insan hakları savaşıdır bu. Onlardan çok daha üst seviyede sivil Türk demokrasi devrimi olarak hatırlayacak tüm dünya. Önümüzdeki 10 yıllar ve 100 yıllar boyunca tarihe bu şekilde yaşayacaktır. Elleri öpülesi insanlar böyle bir destan yazdı” dedi.

Darbe girişiminin Türkiye içinden gayrimeşru oluşumlar yaratmayı hedefleyen bir çalışma olduğunu anlatan Zeybekci, "Türkiye'nin güneydoğu köşesinde, kuzeydoğu köşesinde gayrimeşru bazı plan ve projelerin hayata geçirilmesiyle ilgili, ikinci kurtuluş savaşından önceki işgal hareketiydi" diye konuştu.

Nihat Zeybekci, 15 Temmuz sonrası dünyada bazı kesimlerin ellerini ovuşturarak Türkiye ekonomisinin türbülansa girmesini beklediğini ama bu heveslerin de kursaklarda kaldığını dile getirerek bu kesimlerin şu anda da darbe girişimiyle başaramadığını algı operasyonlarıyla devam ettirmeye gayret ettiğini söyledi.

 

FED'in faiz kararı

Küresel ekonomiden örnekler verdiği konuşmasında geniş bir ufuk turu çizen Zeybekci, ABD Merkez Bankası'nın (FED) faiz artırımı yönünde karar alıp almayacağı konusunun uzun süredir tartışıldığını hatırlattı. Kendisinin geçmişten bu yana bu bankanın faiz artıramayacağını, artırsa dahi Türkiye ekonomisine etkisinin endişe verici boyutta olmayacağını ifade ettiğini vurgulayan Zeybekci, ihracatın büyük bölümünü yaptıkları AB'deki Merkez Bankası'nın ise parasal genişleme politikasını sürdürdüğünü, bu ortamda Türkiye'nin endişe etmesine gerek olmadığını kaydetti. Türkiye’nin dış ticaretinin yarısını Avrupa Birliği ile yaptığını söyleyen Zeybekci, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) küresel krize karşı faiz indirimleri ve varlık alımlarıyla ekonomiyi destekleyen kararlara da imza attığını dile getirdi.

 

Gümrük Birliği kazanımları

Gümrük Birliği'nin güncellenmesiyle ilgili AB ile 2015 Mayıs'ta imzaladıkları deklarasyonun vize muafiyeti ve göçmen krizi konularının arasında kaynadığını, önemli bir kazanım olan bu sürecin devam ettiğine işaret eden Zeybekci, şöyle konuştu:

"Türkiye, AB'nin Gümrük Birliği anlaşmalarındaki karar mekanizmasına dahil olacak. AB'nin üçüncü ülkelerle imzalayacağı serbest ticaret anlaşmalarında Türkiye otomatik olarak taraf olacak. Sadece sanayi ürünlerini kapsayan Gümrük Birliği kapsamı tarım ürünleri, gıda, hizmetler, kamu alımları ve yatırımları da kapsayarak ekonomik anlamda AB ile sanki tam üyeymiş gibi entegrasyonu sağlayacak. Türkiye bunu eğer deniz yanmazsa 2017 ve 2018 içinde tamamlayacak inşallah. Önümüzde böyle bir gelecek olduğunu bildiğim için Türkiye'nin ekonomik anlamdaki geleceği AB kapsamında son derece parlaktır. Onun için diyorum ki FED ne derse desin, en az yüz defa söyledim. Yapamazlar. Faiz artırımına gidemezler. Yapsalar bile Türkiye'ye etkisi olmayacak. AB Merkez Bankası 2-3 yıllık parasal genişlemeyle ilgili bolluk ortamını koruyacak ve Avrupa'nın etrafında en heyecan yaratan ülke Türkiye olmaya devam edecek."

 

Türkiye Varlık ve Yatırım Fonu

Türkiye'nin büyüyebilmek için dış finansa muhtaç olduğu görüşünün doğru olmadığını ifade eden Zeybekci, ihracata dayalı büyüme ve doğrudan yabancı yatırımda sağlanacak artışla 2017 ve sonrasında yüzde 5.5 – 6.5'lik ortalama büyüme grafiğini tutturacaklarını söyledi.

Halen tüm verilerin yılın ikinci çeyreğinde de ilk çeyreğe uygun olarak bir büyümenin gerçekleşeceğini gösterdiğini vurgulayan Zeybekci, ikinci çeyrekte ihracatın da artılara çıkmasıyla dış ticaret açığının yüzde 25 seviyesinde daralmasını beklediklerini kaydetti.

Zeybekci, yeni yatırım teşvik sisteminin ihracata dayalı büyüme ve doğrudan yatırımı çekme noktasında kurgulandığını, bu kapsamda oluşturulacak Türkiye Varlık ve Yatırım Fonu'nun ülkenin değerlendirilemeyen tüm varlıklarını, projelerini değerlendirerek gayrimenkul değerlerini menkul kıymet haline getireceğini ve dünya finans piyasalarında satacağını dile getirdi.

Fonun işlevini İstanbul'da yapımı devam eden 3. havalimanı projesini örnek vererek anlatan Zeybekci, şöyle konuştu:

"İstanbul’daki 3. havalimanı, işleticinin 26 yıl boyunca her yıl hazineye 1 milyar euro bedel ödemek üzere satın aldığı bir proje. Bu fon maliyeye 'bu geliri bana devret' diyecek. Bu fon, yine Hazineye her yıl 1 milyar ödemeye devam edecek. Bu fon 26 miyar euroluk geliri Borsa İstanbul'da satabilecek veya blok olarak dünya finans piyasalarına ve diğer fonlara sunabilecek. '26 yıl boyunca 1 milyar euroluk sabit olan bir paket var, bunu satışa sunuyorum' dediği anda dünyada insanların paralarını eksi faize verdiği bir ortama sunmuş olacak. Türkiye 26 yıl boyunca elde edeceği geliri yine Hazineye ödeyecek ama bir anda nakde çevirip böyle bir imkan yaratacak. Enerji Bakanlığı'nın lisansları, Turizm Bakanlığı'nın tahsisleri, bu ve buna benzer Türkiye'de yüzlerce var."

 

Özel destek alacak sektörler

Bugüne kadar yatırım teşvik sisteminin sektörel, stratejik, büyük ölçekli ve bölgesel teşvikler olmak üzere 4 ayak üzerine oturduğunu ancak bir çoğunun istenen sonuçları vermediğini bildiren Zeybekci, "Burada şöyle bir mantığımız vardı, 'saldım çayıra mevlam kayıra'. 'Ben 6. bölgeye teşvik verdim, gidin oraya yatırım yapın'. Öyle olmuyor, 6 değil 66'ıncı bölgeye versen de gitmiyor. Gitmez" dedi.

Türk mucizesini gerçekleştirmeyi hedefledikleri yeni teşvik sistemiyle metalurji, petrokimya, sağlık teknolojileri, ilaç sanayi, yenilebilir enerji, savunma, teknik tarım, hafif raylı sistemler, nanoteknoloji, bilişim ve haberleşme, uzay ve havacılık ve elektronik sektörüne yönelik özel destekler sağlanacağını ifade eden Zeybekci, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye'nin kendini garantiye alacak bir üretim modeline geçmesi şart. Örneğin demir çelik sektöründe yaklaşık 6-7 milyon tonluk entegrasyon son derece optimum, marjinal bir kapasite. Bunu kurması için Türkiye, uluslararası ve yerli yatırımcıları çağırıp konuşacak. 'Ben senin bu kapasiteyi kurmanı istiyorum, ne gerekiyor senin için?' Bedava arazi, liman, demiryolu vs. Bu yatırım için gereken parayı bulman için ödemen gereken faizin belli bir kısmını da vereyim. 20 yıl boyunca vergi muafiyetini, sigorta, stopaj desteği, enerji giderini sabitlemeyi gel konuşalım. Tek tek proje bazında konuşacağız. Rüzgar enerjisi teknolojilerini üreten firmalara diyeceğiz ki 'yüzde 100 yerli üretmek kaydıyla önümüzdeki 20 yıl boyunca başka hiç kimseyi bu ülkeye sokmayacağım. 2-3 firma kuracaksınız kendi aranızda rekabet edeceksiniz. Bu başka bir noktaya giderse tedbir almak zaten devlet olarak benim elimde'. Yetmedi mi yetmediyse eğer, 'gel bu işi beraber yapalım' diyeceğiz. Devlet olarak, hazine olarak yüzde 49'a kadar sana ortak olalım. Yönetim sende, biz karışmayacağız. Baştan planlayacağız. 5 yıl sonra gel al bu hisseyi. Almadın mı, biz bunu Borsa İstanbul'da satacağız. Bunlar kapsamlı şekilde planlanacak. Yeni teşvik paketinde tarzımız bu olacak. Türkiye Varlık ve Yatırım Fonu da bunu destekleyici olacak."

 

Eximbank destekleri

Eximbank'ın kredilerini yüzde 100 teminat mektubuyla alabildiğini, bunu değiştireceklerini, firmaların güvenirlik değerlendirmesine göre değişen oranlarda teminat isteyeceklerini, bazı firmalara teminatsız kredi verilebileceğini dile getiren Zeybekci, KOBİ düzeyindeki ihracatçının teminatına destek olmak için İhracat Kredi Garanti Fonu oluşturulacağını aktardı.

Türkiye'den mal alacak yabancı firmalara da Eximbank desteği verilmesinin öngörüldüğünü anlatan Zeybekci, Türk müteahhitlerinin dünyada yürüttüğü projelerine de finansman sağlayacak modellerin hayata geçirileceğini bildirdi.

Özellikle Afrika ülkelerindeki projelerde bunu değerlendireceklerini, finanse ettikleri projeleri de uluslararası piyasalarda satışa sunacaklarını kaydeden Zeybekci, Kalkınma Bankası'nın da aynı mantıkla tekrar kurgulanacağını dile getirdi.

Nihat Zeybekci, Rusya ile çok daha iyi anlaşmalara imza atacaklarını belirtirken, Rus ekonomi bakanıyla 3 ayda bir yapacakları toplantılardan birinin de İzmir’de gerçekleştirileceğini haber verdi. İran’ın da hedef pazar olduğunu, tercihli ticaret anlaşması sonrası İran ile ticaretin artmaya başladığını anlatan Zeybekci, “Biz bunu üç sene önce söyledik. Dünyada AB’nin tüketim ve satın alma alışkanlıkları değişti. AB’nin ekonomik beklentileri düşük olduğu için stok yapmak istemiyor. Sipariş verdikten bir hafta sonra ürünü aldığı bir tek Türkiye var. AB’nin şu an Türkiye ile ticaret hacmi yüzde 50’ye ulaştı. AB’nin kendi içindeki ülkelerle arasındaki ticaret oranı yüzde 75. bizim hedefimiz buraya ulaşmaktır. Türkiye’de hedefiz sadece ihracat yapmak olmayacak. Haksız rekabetin de önüne geçeceğiz” açıklamasında bulundu.

Türkiye'den ihracat yapmaya çalışırken yerli üreticiyi haksız rekabete karşı koruma konusunda da kararlı olacaklarını vurgulayan Zeybekci, tarımda kullanılan küçük el aletlerinin dahi Çin'den getirildiğini, yerli sanayiyi koruyucu tedbirler almaya devam edeceklerini kaydetti.

 

İzmir’i İzmirlilerle konuşuruz
İzmir 1. Bölge teşvik kapsamına alınırken Manisa’nın 3. Bölge teşviklerinden yararlanmasının haksızlık olarak değerlendirilmesine de değinen Ekonomi Bakanı Zeybekci, yeni teşvik sisteminde İzmir için neler yapılabileceğini İzmir’deki işadamları ve sivil toplum örgütleriyle konuşulabileceğini söyledi. Nihat Zeybekci, “İzmir’de stratejik yatırımlar hakkında çalışma yapacağız. Sayın Başbakanımızla birlikte sizleri bir araya getirerek İzmir için neler yapabileceğimizi konuşacağız” dedi.

 

 

‘Eşittir’den sonrası Türkiye

Türkiye’nin hedefleri olduğunu belirten Bakan Zeybekci, sözlerini şöyle sürdürdü: 
“Sonuç belli. Türkiye olarak ne yapmamız gerektiğini biliyoruz. Türkiye, yüzde 6 ortalama ile büyümek zorunda olan bir ülke. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği muhasır medeniyete ulaşmak zorunda olan bir ülke. Bizim zorunluluğumuz var. ‘Eşittir’den sonrasını tüm Türkiye olarak biliyoruz. ‘Eşittir’den öncesini hep beraber çalışıp doldurmamız lazım. Hükümet kurulduğu andan itibaren 50 gün boyunca hiç çıkmadan çalıştık. Yatırım destek ve teşvikler, ihracat destek ve teşviklerle ilgili dünyadaki yarışta dezavantajları avantaja dönüştürmek için yoğun çalışmalar yaptık. Tam her şey hazırlandı, son görüşmeleri yaptık. Bazı zorlamaları yaptık, 16 Temmuz’da son Ekonomi Koordinasyon Kurulu Toplantısı yapacağız ve pazartesi günü Bakanlar Kurulundan sonra açıklama yapacağız, Türkiye’nin yeni ekonomi ile ilgili, yatırım destekleriyle ilgili yeni konseptini, her şeye cevap veren çalışmalarımızı bitirdik, 15 Temmuz gecesi maalesef o ihanet operasyonu başladı.”

Esen: Hedeflerimize ulaşacağız

 

EBSO Meclis Başkanı Esen, “Halkımız demokrasiye sahip çıkarak ilk cevabı verdi. Bundan sonraki süreçte de demokrasi kalitemizi artırarak güçlü bir ekonomi ve güçlü bir Türkiye yaratarak en güzel cevabı vermek hükümetimizin ve bizlerin gayreti ile olacaktır” dedi.

 

 

 

Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclis Başkanı Salih Esen, 15 Temmuz sonrası oluşan milli birlik ve beraberlik ruhunun kalıcı çözüm politikaları üretme anlamında da bir milat olduğunu ifade etti. Esen, “Toplumumuzun milli bağımsızlığa düşkünlüğü, demokrasiye inancı ve vatan söz konusu olduğunda tüm farklılıkları bir kenara bırakması, daha güçlü bir Türkiye’ye giden yolun da kapısını açacaktır” dedi.

EBSO’nun Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin katılımıyla gerçekleştirdiği özel meclis toplantısının açılış konuşmasını yapan Esen, ülke olarak son yıllarda oldukça zorlu dönemlerden geçildiğini hatırlattı. Türkiye’nin; sınır coğrafyasındaki savaş ateşi, etkileri derinden yaşanan mülteci dalgası, bölücü terör eylemleri, vatandaşları hedef alan bombalı saldırılar ve uluslararası ilişkilerde yaşanan sıkıntılarla adeta dört bir yandan kuşatıldığı günlerden geçtiğini anlatan Esen, “Tüm bunların ötesinde 15 Temmuz gecesi alçakça bir darbe girişimine ve cumhuriyetimizin temeli olan demokrasimizin sınandığına tanık olduk. Milletimizin eşsiz biçimde ortaya koyduğu birlik ve beraberlik ruhuyla, bu çok tehlikeli girişimi atlatmayı başardık. Bağımsızlığımıza kast eden darbe girişimini bir kez daha lanetliyoruz” dedi.

 

Kuvay-ı Milliye ruhu

Salih Esen, darbe girişiminin atlatılmasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım başta olmak üzere tüm siyasetçilerin kararlı bir duruş sergilediklerini, mitingler aracılığıyla milletin birlik ve beraberlik ruhunu canlandırdıklarını ifade etti. Vatanın bağımsızlığı söz konusu olduğunda iktidar ve muhalefetin ortak paydada buluşmasının yanı sıra ayrım gözetmeksizin tüm kurum ve kuruluşların darbeye karşı aldığı ortak tavrın gelecek için yeni umutların doğmasına da vesile olduğunu vurgulayan Esen, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bununla birlikte Doğu ve Güneydoğu bölgelerimiz başta olmak üzere ülkemizi bölmeye çalışan güçlere karşı savaşta da şehitler vermeye devam ediyoruz. Anlıyoruz ki; ülkemizin bağımsızlığına ve bütünlüğüne dört bir taraftan göz dikmiş olanlar, ülkemizin güçlenmesine engel olmak ve toplumsal huzurumuzu bozmak için açıktan ve gizliden her türlü saldırıda bulunuyorlar. Tüm bu yaşadıklarımız, ülkemizin nasıl bir cendereye itilmek istendiğini açıkça ortaya koyuyor. Ancak, bu karanlık zihniyet bir taraftan da birlik ve beraberlik anlayışımızın, Kuvay-ı Milliye ruhumuzun canlanmasını da sağlıyor.”

 

Art niyetli gayretleri boşa çıkaracağız

Kanlı darbe girişimine karşı Batı basınında ciddiyetsiz bir tavır izlenerek Türkiye’nin uluslararası arenada küçük düşürülmeye çalışılmasından, olumsuz imaj yaratılmasından büyük üzüntü duyduklarını dile getiren Esen, “Yatırımcıları tedirgin etme boyutuna oluşan bu art niyetli gayretleri boşa çıkarma konusunda d a iş yine bize düşüyor. Kınama mesajlarımızın çok daha ötesinde muasır medeniyet idealini gerçekleştirmiş, güçlü bir Türkiye imajı oluşturma yönündü stratejik bir yaklaşım benimsememiz gerekiyor. Halkımız demokrasiye sahip çıkarak ilk cevabı verdi. Bundan sonraki süreçte de demokrasi kalitemizi artırarak güçlü bir ekonomi ve güçlü bir Türkiye yaratarak en güzel cevabı vermek hükümetimizin ve bizlerin gayreti ile olacaktır” diye konuştu.

 

Reformist yaklaşımlar

EBSO Meclis Başkanı Esen, Binali Yıldırım Başbakanlığındaki hükümetin müjdeler paketi ile başlayan ve devamında karşılıksız çekten iyi niyeti suiistimal eden iflas ertelemelere, Ar-Ge ve tasarım desteklerinden yatırım ortamının iyileştirilmesine dair atılan adımları örnek gösterdi. İzmirliler olarak açıklanacak yatırım teşvik paketini heyecanla beklediklerini belirten Salih Esen, “Teşviklerle ümit ediyoruz ki İzmir’in uğradığı haksızlık giderilecektir. Diğer yandan, Oda olarak da çok önemsediğimiz eğitim reformu, politikalarımızın odağında yerini almalıdır. Nitelikli yetişen gençler ekonomiden teknolojiye, bilimden kültür-sanata kadar uzanan çok geniş bir yelpazede atağa geçmemizi ve kalkınmamızı sağlayacaktır. Hükümetimizin de iş dünyası ile birlikte reformist yaklaşım doğrultusunda hareket etmesi, hedeflerimize ulaşmamızı hızlandıracaktır” dedi.

 

Yorgancılar: Yeni hikayemizle

yeniden ayağa kalkalım

 

 

Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, Türkiye’nin enerjisini polemikler yerine ülke yararına somut eylemlere dönüştürmesi gerektiğini savundu. Yorgancılar, “Türkiye çok güçlü bir devlet ve ekonomi yapısına sahiptir. Şimdi yeni hikayemizle yeniden ayağa kalkmanın tam zamanıdır” dedi.

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin katılımıyla gerçekleştirilen özel meclis toplantısında hem 15 Temmuz darbe girişiminden bugüne kadar yaşanan gelişmeleri hem de ekonomiye dair beklentileri ortaya koyan Ender Yorgancılar, şunları söyledi:

“Ege Bölgesi Sanayi Odası olarak bizler de; ülkemizin geleceğine olan inancımızı hiç yitirmediğimiz gibi son yaşananlarla birlikte daha da güçlendirdik. O nedenle, daha çok üretmeye, yatırım yapmaya, istihdam sağlamaya dünden daha çok zorunlu olduğumuzu görüyoruz. Devlet büyüklerimiz bu şekilde iş dünyasının yanında olmaya devam ettiği sürece, Türkiye önüne çıkan, önüne çıkartılmak istenen tüm engelleri tek yürek olarak aşacaktır. Bu şekilde kenetlendiğimiz ve ortak değerlerimizde bir olduğumuz sürece, Türkiye için kötü günlerin artık geride kaldığı inancındayım.”

 

Tek yürek olduk

15 Temmuz ve sonrasında ülke olarak birlik ve beraberlik içinde kenetlenerek dosta düşmana önemli mesajlar verildiğini kaydeden Yorgancılar, “Türkiye’yi bölmek isteyen o karanlık güçlerin düşüncelerini sukut-u hayale uğrattık. Bu menfur olayda gördük ki bu ülkeyi bize emanet eden ulu önder Gazi Mustafa kemal Atatürk’ün 1923 yılında ‘Türkiye Cumhuriyeti demokrasi esasına dayalı bir devlettir’ şeklinde ilan ettiği laik demokratik bir Türkiye Cumhuriyeti mirasına sonsuza kadar sahip çıkmak hepimizin ortan sorumluluğudur. Hainlerin en kısa sürede hak ettiği cezaları almalarını diliyoruz. Bu hain kalkışmayı nasıl tek yürek olarak durdurmayı başardıysak, 40 yılı aşkın bir zamandır barış adı altında gençlerimizi, bebeklerimizi öldüren terör belasından da kurtulmak zorundayız” dedi.

 

Bizimle baş edemeyecekler

Ender Yorgancılar, darbe girişiminin ardından uluslararası arenada Türkiye’ye ilişkin algının negatif düzeyde yükseldiğine işaret ederken, “Algı operasyonlarını üzülerek takip ediyoruz. Öyle gazete manşetleri var ki Türk ekonomisinin de darbeye uğrayacağına dair taraflı yayıncılık adına ne varsa bu yayınları yaptılar. En son bir Alman firması İstanbul’da düzenlenecek CeBIT bilişim fuarını iptal etmiştir. Yalan haberlerin hepsini takip ediyoruz. Yapsınlar, uğraşsınlar ama bizimle baş edemeyecekler. Dünyanın gözü kulağı ülkemizde iken Cumhurbaşkanımız, Başbakanımızın, ekonomi yönetimimizin süreci başarılı yönettiğini gördük. İş dünyası olarak teşekkür ediyorum” diye konuştu.

 

Karşılığı görülecek

Hükümetin ekonomi alanında peş peşe açıkladığı konuların, sanayicinin ve yatırımcının önünü açacak adımların dünden çok daha fazla önem taşıdığını vurgulayan Yorgancılar, Varlık Fonu’ndan bireysel emeklilik sisteminin zorunluluğuna kadar yapılan hamlelerin orta ve uzun vadede mutlaka karşılığının görüleceğini söyledi.

EBSO’nun 16 Haziran’da Ekonomi Bakanlığı ziyaretinde gündeme getirdiği sanayicinin önünü açacak teşvikler, zayıflayan iç talep ve yatırımlar, komşu ülkelere ihracatın artırılması, Sanayi 4.0, serbest bölgeler ve karşılıksız çek gibi konuların hepsinin ekonomi gündeminde yer aldığını hatırlatan Yorgancılar, katkıları dolayısıyla Zeybekci’ye teşekkür etti.

Yabancı yatırımcıların Türk ekonomisine ilişkin endişeleri had safhaya ulaşmışken ekonomi yönetiminin proaktif davranarak bu süreci başarıyla yönettiğini dile getiren Yorgancılar, iş dünyası olarak güvenin yeniden tesis edilmesi yönündeki gayretleri iş şükranla karşıladıklarını söyledi.

Yorgancılar, ihracatçılara verilecek yeşil pasaportla Türk ekonomisinin kazanacağını bildirdi.

Karşılıksız çekte yeni düzenleme ile hapis ve para cezası getirildiğini hatırlatan Yorgancılar, alacaklının mağduriyetinin önlenmesi için alacağı kadar tutarın devlete ödeyeceği vergi, SGK primi gibi yükümlülüklerinden düşülmesi veya vergi iadesi gibi ödenebilmesi önerisini gündeme getirdi.

Yatırım ortamının iyileştirilmesi ile vergi ve borçların yapılandırılmasına imkan sağlayan düzenlemelerin KOBİ’lerin hareket alanını genişleterek piyasayı rahatlatacağını, devletin de alacak tahsilini hızlandıracağını anlatan Yorgancılar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleştirilen Rusya seyahatini önemsediklerini, benzer ekonomik değere sahip diğer ülkelerle ilişkilerin de eski düzeylerine gelmesini ümit ettiklerini söyledi.

 

Elimizden tutun

EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Yorgancılar, teşvik sisteminde yapılacak revizyonun hem İzmir’in mağduriyetinin giderileceğini, hem Türkiye’nin önünü açıp yatırım hamlelerini hızlandıracak etki yapacağını vurgularken, “Açıkçası, başka çaremiz de yoktur” dedi.

OCED’nin 2016 Türkiye raporunda kullanılan İzmir’deki yüzde 15’lik işsizlik oranı ile ülkemizin aynı statüde olduğu catch-up ekonomiler içinde imalat sanayinde yüksek teknolojili ihracatın payının düşüklüğünü gösteren grafikleri paylaşan Ender Yorgancılar, şöyle konuştu:

“Kuşkusuz en ileri teknolojilerle üretim yapmayı biz de istiyoruz. Ancak, yüksek katma değerli üretim ve yüksek katma değerli ürün ihracatına odaklanmak firmalarımızın tek başına başarabileceği bir durum değildir. Güney Kore ile Çin’de olduğu gibi eğitim, teşvikler ve teknoloji transferi bir arada olursa başarılı oluruz. Yeni hikayemizi bu 3 temel etrafında kendi yapımıza uygun kurgulayabilir ve orta gelir tuzağından uzaklaşabiliriz. Yeter ki elimizden tutun. Ayrıca Kalkınma Bankası etkinleştirilerek Sanayi 4.0'a geçmek isteyen sanayicilerimiz için bir kaynak yaratılmalı. Dünyada her eve bir Türk Malı girmesi için yurt dışı fuar destekleri büyük önem taşıyor. Uzak ve yeni pazarlara ulaşmak, yeni pazarların keşfi için sektörel desteklerin yanında genel destekler de verilmeli. E-ticaretin gelişip büyümesi özellikle de KOBİ’lerimizin geleceği açısından çok hayatidir. Çin’in geldiği noktayı referans almalıyız.”

 

İhracat destekleri

Küresel ekonomi açısından ihracata yönelik adımları önemsediklerini belirten Yorgancılar, Eximbank’ın Ekonomi Bakanlığı’na bağlanmasından, sermayesinin de 15 milyar dolardan 100 milyar dolara çıkarılması hedefinden memnunluk duyduklarını söyledi. Yorgancılar, ihracat artışı için navlun desteği beklentilerini tekrarlarken, ihracat desteklerinin geri ödemelerinin kısaltılması, hızlandırılmış KDV iade sisteminin yaygınlaştırılması, yurt dışında bazı ülkeler için sağlanan özel finansman ve barter gibi desteklerin Türkiye’de de uygulanmasının mümkün hale getirilmesi, ticaret müşavirlerinin daha etkin olması ve boş kadrolara atamaların yapılması önerilerini aktardı.

Ender Yorgancılar, “İlk olarak Meclis’te verilen fotoğraf, son olarak Yenikapı Mitingi fotoğrafı sürdürüldüğü takdirde, Türkiye bu zor süreci de atlatacak güçtedir. Bu birliktelik ruhu içerisinde; hukukun üstünlüğünü temel alarak, demokrasimizi güçlendirerek, ülkemizin ve kurumlarımızın zarar gören itibarını onararak, kurumlarımızda liyakatı esas alarak, eğitim başta olmak üzere reform harekatını başlatarak hedeflerimize doğru yol almak zorundayız” diye konuştu. 

 

EBSO'dan Haberler

Başkana Ulaşın