EBSO’da 7 Haziran buluşmaları: İlk konuk MHP
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, parti gözetmeksizin İzmir’in milletvekilleri ile beraber çalışılması gerektiğini vurguladı. İzmir milletvekillerinin yasama dönemindeki karnelerini çıkaran Yorgancılar, “Milletvekillerinin sunduğu ve imzasıyla katıldığı kanun teklifleriyle yaptıkları konuşmaların yer aldığı tabloda kimin İzmir için çalıştığı görülüyor, oy vermeden önce bakmak lazım” dedi.
Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO), 7 Haziran genel seçimleri öncesi, partilerin İzmir milletvekili adaylarını tanımak ve partilerin ekonomi ve siyasi politikalarını dinleyerek, sanayicilerle birlikte karşılıklı görüş alışverişinde bulunmak özel meclis toplantıları düzenledi. Milliyetçi Hareket Partisi’nin konuk olduğu ilk toplantıya MHP İzmir Milletvekilleri MHP Grup Sözcüsü Oktay Vural, MHP Genel Başkan Yardımcısı Kenan Tanrıkulu, MHP İzmir İl Başkanı Necat Karataş, MHP İzmir Milletvekili Adayları Selahattin Şahin, Aslan Savaşan, Neslihan Çelik, Murat Koç, Ali Onar, Halit Dalgıç, Yalçın Koçyiğit, Senem Kılıç ve çok sayıda parti yöneticisi katıldı.
EBSO Meclis Başkanı Salih Esen, iş dünyasının zorlu bir süreçten geçtiği için üretime dayalı büyüme modellerinin örnek alınması gerektiğinin altını çizdi. Esen, “Seçim sürecimize uluslararası bağlamda da ilgi gösterildiğine tanık olmaktayız. Yaklaşan seçim nedeniyle oldukça yoğun bir gündem izlemekteyiz. Özellikle beklentilerimizi hem ekonominin lokomotifi olan sanayi sektörünün temsilcileri hem de ülkemizin büyük ve en önemli şehirlerinden İzmir'imizin sakinleri olarak ortaya koymamız gerekmektedir. İş dünyamızın zorlu bir süreçten geçiyor olması, ekonomik istikrarın yeniden sağlanması yönündeki beklentilerimizi güçlendirmektedir” dedi.
İzmir için beraber hareket
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, öncelikle İzmir’in çıkarlarını ön planda tuttuklarını belirtirken, parlamentoda İzmir milletvekili olacak adaylar ile temas halinde olmak istediklerini söyledi. Sözlerine Oktay Vural ve Kenan Tanrıkulu’na teşekkür ederek başlayan Yorgancılar, “Bizim her seçim sürecinde taleplerimizi vekil adaylarına iletmeyi, sorumluluklarımızın bir parçası olarak görüyoruz. Adaylarımızı milletvekilliği sürelerinde de burada ağırlamak isteriz. Vekillerimizin bizim isteklerimizi ve dileklerimizi mecliste aktarmasını bekliyoruz. Bizim için öncelikli olan önce şehrimiz, ülkemiz ve üyelerimizdir. Biz tüm siyasi partilere aynı uzaklıktayız” dedi.
Milletvekillerinin içinde bulunduğumuz yasama döneminde mecliste gerçekleştirdiği faaliyetlerin listesini çıkaran Yorgancılar, “Bu tabloda önergelerin kaç tanesi İzmir’le ilgili olduğu, teklif ettiği ve imzasıyla katıldığı kanunlar, yaptıkları konuşmalar görülüyor. Bu karne ile hangi partinin, hangi vekilin daha çok çalıştığı görülüyor. Oy vermeden önce bu tabloya bakmakta fayda var” diye konuştu.
Ekonominin sorunlarını iletti
İzmir ve ülke ekonomisinin yaşadığı sıkıntıları, yapılması gerekenleri adaylar ile paylaşan Yorgancılar, ”Bizim hayalimiz dünyadaki her evde bir Türk malının olması ise bizim katma değerde üretim stratejilerini yeniden oluşturmamız gereklidir. Biz fason üretim yapan ve tüketen bir toplum olduk. Üretimin olmadığı bir toplumda kalkınma olmaz. Bizim devletten kredi, iş, istemiyoruz. Biz diğer ülkelerle eşit şatlarda olalım istiyoruz. Bizim eksikliklerimiz var, finansal eksikliklerimiz var, doğalgaz petrol eksiğimiz var. Hizmet sektöründe gereken başarıyı sağlayamadık. Ülke ekonomisinin kalkınması için öncelikle eğitim faaliyetlerinin geliştirilmesi gereklidir. Eğitimin sağlanmadığı bir ülkede başarı sağlamak güçtür. Bilgi her sene yeniden gelişiyor. Eğitim Türkiye’nin önceliğinde olmalıdır” şeklinde konuştu. Yorgancılar ayrıca, İzmir’in turizminden göç sorununa kadar birçok talebi dile getirdi.
Güvensizlik ortamı ekonomiyi etkiliyor
Türkiye’nin içerisinde bulunduğu ortamı değerlendiren Oktay Vural, “İnsanlarımız iş bekliyor, aş bekliyor daha fazla üretmeliyiz. Şurada hep birlikte sanayiciye üreticiye değil burada yaşayan bir insan olarak nasıl bir Türkiye istiyoruz? Bir Türkiye düşüşünün bizim belli bir kökenimiz var. Biz yeni kurulmuş devlet değiliz, . Bir millet düşünün ki ne olacağını bilmiyor, milletinin adını bilmiyor, üniter bir devlet olup olmayacağını bilmiyor. Hukukun üstünlüğü ayaklar altına alınmış durumda. Kimsenin adalete güveni kalmamış. Türkiye’de bir güvensizlik ortamı var. Bu güvensizlik ortamında ekonomi nasıl gelişecek? Yabancı yatırımcıların güven duyması gerektiğini söylüyor. Peki sizlerin güven içerisinde olması gerekmiyor mu” diye konuştu.
Türkiye rayına oturtulmalıdır
Vural konuşmasında MHP’nin seçim beyannamesini, göreve geldiklerinde ne yapacaklarını anlattı. Türkiye’nin ve İzmir’in kalkınması için birlikte hareketin altını çizen Vural, “Parlamenter sisteminin tartışıldığı, yargının kontrol altına aldığı bir ülkede nasıl adalet tecelli edece?. Kendi devletinin ve milletinin geleceğini bilmeyenler geleceği inşa edemezler. MHP’nin seçim beyannamesi toplumsal onarım ve mutlu bir gelecek içeriyor. Türkiye’nin kendine gelmesi gerekiyor. Mesele şu ya da bu partiyi tercih etmek değil. Bizim nasıl bir Türkiye’de yaşayacağımızı şekillendirmemiz lazım. Bu belirsizlik ortamında bizim sizden istediğimiz, Türkiye’nin rayına oturtulmasıdır. MHP bütünlükçü entegrasyoncu bir politikayı öngören bir partidir. Biz uluslararası gücü artmış bir Türkiye istiyoruz.. Türkiye’nin sistemin değiştirilmesine değil, kalitesinin artması gerekmektedir. Biz hep beraber ne yapmamız gerektiğini birlikte karar vereceğiz” dedi.
Yandaş ahbap çavuş ilişkisi yaratıldı
MHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kenan Tanrıkulu da, Türkiye’nin ekonomi politikalarını eleştirirken MHP’nin iktidara gelmesi halinde yapılacak değişikleri anlattı. Tanrıkulu,” Ekonomide yandaş ahbap çavuş ilişkisi yaratıldı. Sanal ve hormonlu bir büyüme yaratıldı. Ekonomide gerekli faaliyetler yapılmıyor. Türkiye’de bazı şeyler yeniden keşfedilmeye çalışılıyor. Bu imkanlar zaten var. Ama bunlar eline yüzüne bulaştırıyorlar. MHP olarak kalkınma ve işsizliğin çözümü birinci önceliğimiz olacak” şeklinde konuştu.
6 milyon işsize iş
EBSO’daki özel toplantıda sanayicilere MHP’nin ekonomi politikasını anlatırken ‘Üreten Türkiye ekonomisini kuracağız” diyen Tanrıkulu, kaynakları üretime yönlendirerek, 6 milyon işsize de iş sağlayacaklarını söyledi. Türkiye’nin 1999-2002 döneminde hazırladıkları ekonomi programını uyguladığını ancak, dünya ekonomisi hızla büyürken, Türkiye’nin bunu başaramadığını açıklayan Tanrıkulu şöyle konuştu: “Türkiye’de istihdam yaratmayan, sanal ve hormonlu büyüme var. Bu işsizliğe yol açtı. Şimdi 6 milyona yakın işsizimiz var. Genç işsizlik rakamı ise yüzde 30’lar seviyesinde. Biz kaynakları üretime aktaracağız. Biz iktidardaki ilk 4 yılımızı büyük tahribat nedeniyle onarımla geçireceğiz. İlk 4 yılda Türkiye’yi bölgesel güç yapacağız. İkinci 4 yılda ise küresel güç haline getireceğiz.”
Daha fazla üretim, adil bölüşüm
Ekonomi politikalarının birlikte daha fazla üretme ve daha adil bölüşüm üzerine kurulduğunu anımsatan Tanrıkulu, üretime dönük projelerini de sanayicilere şöyle açıkladı: “Gençlerin inovatif projelerinin ticarileştirilmesini sağlayacağız. Bunun için yeni bir kurum kuracağız. Bu kurum inovatif projeleri destekleyerek yatırıma dönüştürecek. Teşvik sistemi bölgesel ve ilçe bazlı olacak. İhtisas OSB’ler, endüstriyel bölgeler bizim zamanımızda yasalaştı. KOBİ’lerin finansmana erişimini kolaylaştıracağız. Enerjilerini ucuzlatacağız. Nitelikli sanayi bölgelerinde vergi kolaylığı sağlayacağız. KOBİ’lerden makine ve teçhizat alımında KDV almayacağız. KOSGEB kaynaklarını faizsiz kullandıracağız.”
İzmir makus talihini yenecek
Konuşmasında İzmir’in de AKP döneminde yeterli ilgiyi görmediğine dikkat çeken Tanrıkulu, iktidarları döneminde bunun da değişeceği sözünü verdi. Bursa’nın ihracat payının İzmir’in ihracat payından daha fazla olduğunu, Kocaeli sanayi sektörünü ihracatının ise İzmir’in sanayi sektörü ihracatından fazla olduğunu vurgulayan Tanrıkulu, İzmir’in makus talihinin değişeceğini sözlerine ekledi.
Katma değeri yüksek üretim
MHP İzmir 1. Bölge Milletvekili Adayı ve Ekonomist Senem Kılıç, özel sektörün önünü açmak için katma değeri yüksek üretim yapılması gerektiğini söyledi
Kılıç, Türkiye'de en önemli sorunun özel sektörün döviz açığından kaynaklı sürekli cari açık vermesi olduğuna dikkat çekti.
Cari açık vermeden katma değerli üretimin Türkiye için olmazsa olmaz olduğunu vurgulayan Senem Kılıç, “2008 - 2011 yılları arasında ülkemizde kişi başı gelir yüzde 3.3 arttı. Artışa iyimser diyebiliriz. Fakat biz büyürken fakirleşen bir ülkeyiz. Buna neden olan ise orta gelir tuzağı dediğimiz gruptur.
Orta gelir tuzağındaki kesim fazla üretemiyor ve daha fazla tüketemiyor. Dar alanda sıkışıp kalıyor. Bizim seçim beyannamemizde hepsine bir çözüm getiriyoruz” diye konuştu.
Meslek edindirme
İzmir de en büyük sorun, işsizlik ve meslek edindirmedir diyen Kılıç: “Burada KOBİ’ler kilit nokta olarak karşımıza çıkıyor. Kobiler finansman sorunlarıyla cebelleşiyor. KOBİ’ler, en ufak bir krizde bankalar geri çağıracak diye korkuyor. 5 birimle sattığımız ürünü 10 birimle geri alıyoruz, bunun önüne ancak markalaşarak geçebiliriz. Markalaşmak alanında en önemli yatırımı teknoloji alanına yapmalıyız.
Şirket ve şirket patronları değişmekten korkmamalıdır. Şehirlere üniversite açmada ilk sıralardayız, fakat diplomalı işsiz yaratıyoruz bunu farkında mıyız? MHP olarak ekonomideki sorunların farkındayız ve canla başla kentimiz ve ülkemiz adına çalışacağız” ifadesini kullandı.
Milli Türk markası yaratacağız
Milliyetçi Hareket Partisi'nin, sektörler arası işbirliği ve birleşmeyi hedeflediğini kaydeden Senem Kılıç, şöyle konuştu: “Milli üretim, milli marka, milli teknoloji, milli istihdam ve milli üniversite gibi dünya nezdinde bir markalaşan Türkiye ve İzmir yaratacağız. Partimizde bunu yapabilecek gücümüz, donanımlı kadromuz ve bilgi birikimimiz mevcut.”